Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Kamil Kadir Topalkara son zamanlarda toplumda görülen uykusuzluk problemi hakkında önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu.
Uykusuzluğun zannedilenin aksine sıradan bir sorun değil kronik bir hastalık olduğunu ve beynin ancak uykuda kendini temizleyebildiğini vurgulayan Topalkara, Türk toplumunda tüm yaş gruplarının yüzde 15 ila 20’sinin ciddi uykusuzluk sorunu ile boğuştuğunu belirttikten sonra sözlerine şöyle devam etti:
“Sadece yaşlı yaş gruplarında bu oran yüzde 40-50 civarında. 65-70 yaşlarından itibaren oran açık şekilde yükseliyor. Gece horlama ve uyku apnesi de uykusuzluk nedenlerinden biri. Kişinin, eğer bu sorunları varsa kaliteli ve kesintisiz bir uyku uyuyamıyor demektir. Huzursuz bacak sendromu olan bireylerin genelinde uykusuzluk problemini görüyoruz. Eğer bu tip rahatsızlıklara ilişkin şikayetleriniz varsa, vakit kaybetmeden uzman hekimlere başvurmalısınız. Hiçbir canlı, uykusuz yaşayamıyor ve emin olun en çok uykuya ihtiyaç duyuyoruz. Sağlıklı ve kaliteli bir uyku, tüm hayat kalitenizi yükseltecektir.”
Düzenli ve kaliteli uyku uyuyamayanların karşılaşacağı sıkıntıların halsizlik, yorgunluk gibi semptomlardan ibaret kalmayacağını da sözlerine ekleyen Topalkara uykunun insan bünyesine etkileri hakkında ise şu açıklamalarda bulundu:
“Tüm canlıların uykuya ihtiyacı var. Dünyanın kendi ekseni etrafında yaklaşık 24 saat süren dönüşünün canlılar üzerinde oluşturduğu biyokimyasal, fizyolojik ve davranışsal ritimlerin tekrar edilmesine ‘sirkadiyen ritim’ diyoruz. Buna uyum sağlamanın pek çok hastalığa karşı vücudu korunaklı hale getirmektedir. Bu ritme uymadığımız takdirde, haliyle sorunlar ortaya çıkıyor. Yeni doğan bebekler çok uzun saatler uyuyabilirken, 18 yaşından sonra erişkin insanlar en az 7 saat sağlıklı bir uyku uyumalı. Ortalama 7-8 saat uyunan uyku, bizi daha dinç ve zinde hissettiriyor. Uyurken aslında beynimize dinlenmesi için bir fırsat veriyoruz. Gün içerisinde çok fazla olay yaşıyor ve çok fazla bilgiye maruz kalıyoruz. Bunların bir araya gelip derlenmesi, toplanması, düzenlenmesi uyku sırasında gerçekleşiyor. Uykusuz kaldığımız sürece beyin dinlenemiyor. Dinlenemediğinde uyku bozukluklarıyla başlayan süreç çeşitli rahatsızlıklarla devam ediyor. Uykusuzluk bağışıklık sistemimizi zayıflatıyor. Uyku, insanın en temel ihtiyaçlarından biri. Bu konu, sandığımızdan çok daha önemli.”
Sağlıklı ve kaliteli uyku için bilim insanlarının ortaya koyduğu belli kuralların olduğu ve bunlara uyanların hayat kalitesinde ciddi bir artış olacağından bahis açan Topalkara söz konusu özelliklere sahip bir uyku için yapılacakları şöyle açıkladı:
“Yatak odasının karanlık ve serin olması lazım. Oda sıcaklığı, 21-22 derece geçmemeli ve tam karanlık olmalı. Gürültüden uzak, gerekiyorsa kulak tıkacı kullanmalıyız. Yemek yeme- içme işini yatmadan en az 3 saat öncesinde sonlandırmalıyız. Özellikle, alkollü içecekler uyku kalitenizi düşürecektir. Yatağınız ve kıyafetleriniz temiz, odanız ferah ve havalandırılmış olmalı. Kalın yorgan ve battaniye altında değil daha hafif tercihlerimiz olmalı. Nefes alış veriş ritmimizi bozmayacak şekilde örtünmeliyiz.”